Event Etkinlik Takvimi
Survey Anket

Uluslararası fuar programımız için tercihiniz ?

Sonuçlar
KARAYAKA "SAKARYA EKONOMİK DARBOĞAZDA''

Karayaka: "Sakarya ekonomik dar boğazda"
Sakarya Sanayicileri ve İşadamları Derneği (SASİAD) Başkanı Ümit Karayaka,  “Pandemi öncesi hızlı bir gelişme trendi yakalayan Sakarya, bugünkü bütün enerjisini ayakta kalmak için harcıyor. Sakarya ekonomik anlamda dar boğazda” dedi.

“DURUM TEDİRGİN EDİCİ’

Sakarya Sanayicileri ve İşadamları Derneği (SASİAD) Başkanı Ümit Karayaka ile iş dünyasının pandemi sürecinden nasıl etkilendiğini ve gelecekten beklentileri konuştuk. Pandeminin etkisinin gittikçe ağırlaştığını belirten Karakaya,  ekonomi tabanlı sivil toplum kuruluşları olarak çözüm arayışlarının sürdüğünü dile getirdi. Karakaya, “Biz virüs ile mücadelenin topyekûn mücadele ile başarılacağına inandık. Ancak son günlerde gevşek davranarak tedbirlere uyulmadığı için vaka sayılarındaki artış bizleri de tedirgin etti. Buna karşı denetimlerin artmasını, maske, mesafe ve temizlik kuralları ve tedbirlerine hassasiyetle uyulması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

‘BORÇ YÜKÜ ÇOK FAZLA’

Ümit Karakaya, “ Pandeminin iş dünyasındaki etkileri devam ediyor, yapılan destekler, kredi ve borç ertelemeleri maalesef çözüm getirmedi. Sakarya ekonomik anlamda dar boğazda; kapalı olan çok sayıda işletme var. SASİAD olarak üye firma ziyaretlerimizde, özellikle hizmet sektöründeki kafe, restoran, lokanta türü işletmelerin uzun süredir kapalı olması nedeniyle, birikmiş bir borç yükü altında olduklarını gördük. Bu işletmelerin birçoğu artık iş yerlerini açacak durumda da değiller. Eğer normalleşme sürecini yakalayamazsak Sakarya’nın bu noktada önemli kayıplar yaşayabileceğini söyleyebiliriz. Pandemi öncesi hızlı bir gelişme trendi yakalayan Sakarya, bugünkü bütün enerjisini ayakta kalmak için harcıyor. Bu konuda herkes çok daha fazla hassasiyet göstermelidir. Aksi halde çok daha sert tedbirler bizi beklemektedir” şeklinde konuştu.

“İŞLETMELER KENDİNİ YENİLEMELİ’
Pandemi sürecinde gelecekle ilgili planlamasını yapan işletmeler, daha avantajlı konumda olacaklar” diyen Karakaya, “Ancak bazı sektöreler özellikle hizmet sektörü bu süreçten çok olumsuz etkilendi. Bu sektörlerin kendilerini toparlamaları çok daha zor olacak gibi görünüyor. Devlet destekleriyle yakta kalmaya çalışan işletmeler için kamu borçlarının cazip şartlarda ve daha uzun vadeye yayılarak, yeni bir planlamanın yapılması bu işletmeleri rahatlatacaktır. Ancak şunu unutmamak gerekir ki, işletmelerin mutlaka kurumsallaşma noktasında kendilerini yenilemeleri sadece pandemi değil karşılaşabilecekleri bütün olumsuzluklar karşısında bir ‘B’ planlarının olması gerekir. Gelişen dünyayı iyi okumak, geleceğe yönelik yatırım planlarını da kendiişlerinin gelişmesine yönelik yapmaları gerekir” dedi.       

“YENİ YATIRIMCILAR GELECEK’

Pandemi ortamına rağmen Sakarya’ya yatırım ilgisinin arttığını dile getiren Ümit Karakaya, “Türkiye coğrafyasına baktığımızda Sakarya’nın yatırım açısında çok avantajlı bir lokasyonda olduğunu görebiliriz. Sahip olduğu karayolu ve demiryolu ulaşım, limanı, hava alanlarına yakınlığı gibi avantajları ile öne çıkan bir ildir. Bu nedenle dünyanın birçok önemli markalarının yatırım için tercih ettiği bir şehirdir Sakarya. Özellikle otomotiv sektörünün haricinde savunma sanayi, demiryolu araçları ve makine sektöründe bu güne kadar önemli yatırımların ev sahipliği yapan Sakarya önümüzdeki süreçlerde de sahip olduğu avantajlarla yeni yatırımcı çekmeye devam edecektir” ifadelerini kullandı.

“TARIM-SANAYİ DENGESİ”
Sanayisi hızla gelişen Sakarya aynı zamanda bir tarım şehridir” diyen Karakaya, sözlerine şöyle devam etti: “Gelişmekte olan şehirler sadece sanayi yatırımları ile değil, yeni konut alanlarının açılması ile de gelişimini sürdürürler. Ancak verimli topraklar açısından avantajlı olan Sakarya’daki sanayileşme çok daha hassasiyetle yürütülmek durumundadır. Pandemi sürecinde Tarım, hayvancılık ve gıdanın insan hayatı açısından ne kadar önemli olduğunu bir kez daha şahit olduk. Dolayısıyla,  Sakarya’daki gelişimin tarım-sanayi dengesini gözeterek, sürdürülebilir bir yapıda olmasına hassasiyet gösterilmelidir. Bir taraftan sanayinin gelişimi ile ilgili yatırımlar yapılırken diğer taraftan da tarıma dayalı sanayi yatırımlarına da devam edilmelidir.”